Merhaba;
3 çocuk annesiyim. Adana’da yaşıyor ve çalışıyorum. Lisansım çevre Mühendisliği üzerine olsa da 30 yıllık araştırmalarım ve bağlarım beni insan Mühendisi olma yolunda kamçıladı. Hayata bütünsel bakışım sanatı, bilimi, felsefeyi hayatımda önemli bir noktaya taşıdı . Yaşadığım derin dönüşümsel deneyimler beni kendimi, çevremi, parçası olduğum bu dünyayı ve çok daha ötesini anlama gayretiyle bir YOL a itti. Bu yolculuk esnasında çeşitli değerli eğitmenlerden kadim ve yeniçağ eğitimler aldım. Bunlardan bazıları kadim şifa, Tune®️şifası, kuantum düşünce tekniği, sinirbilimi , meridyen terapisi, ses şifası, şamanik şifa, REİKİ Master, Access Bars, holistik nefes teknikleri, profesyonel yaşam koçluğu, şifalı taşlar, insan tasarımı, ölçeklerarası bilim, transaksiyonel analiz …v.s .
Enerjist ve dönüşüm rehberi olarak başladığım yolculuğum esnasında mandalaya olan ilgim çok yoğunlaştı ve araştırmalarım sonucu Banu Öztürk ile tanıştım. Bu ülkede ve bu kültürde Mandala’yı hakkını vererek uygulayan ve uygulatan çok değerli bir eğitmen, sanatçı ve yol arkadaşı. Zentangleakademi ’de 3 aşamalı eğitimimi tamamlayarak mandala teknik eğitmeni oldum. Mandalanın derin dünyasına girdim ve hala her gün yeni bir şeyler öğrenmeye devam ediyorum. Akademiye devam ederken sanat terapisi uygulayıcısı da oldum. Tüm bilgilerim ve deneyimlerimi harmanlayarak akademide (bütünsel bakış açısı ile) mandala terapi eğitimleri vermeye başladım. Holistik Düşünce; evrendeki her şeyin aynı bütünün parçaları olduklarını, birbirlerinden haberdar olarak tek bir sistem şeklinde hareket ettiklerini ve birbirleriyle ilişki, iletişim ve etkileşim içinde bulunduklarını ortaya koyar. İngilizce holistic “doğal dengeleri gözeten bir yaşam ve tedavi tarzı” sözcüğünden alıntıdır.
Holistik düşünce;
Var olan her birimin, evrenin bütün bilgilerine sahip bulunduğu gerçeğini açıklar. Evrendeki her şeyin aynı bütünün parçaları olduklarını, birbirlerinden haberdar olarak tek bir sistem şeklinde hareket ettiklerini ve birbirleriyle ilişki, iletişim ve etkileşim içinde bulunduklarını ortaya koyar.
Var olan her birim, diğerlerini etkileme, değiştirme ve yönlendirme özelliğine sahiptir. Bu nedenle de, en küçük bir birim bile gereklidir, önemlidir ve değerlidir.
Holistik mandalanın hedefi;
Kişiyi bilinçdışı olarak bilinen bir yerde onu ruhsal, bedensel, zihinsel ve enerjisel (bütünsel) dengeden çıkarmış olan sözlü ya da sözsüz ulaşılamayan her ne ise (kavram, duygu, durum, olay…), bunu kişinin bilince, görünür yüzeye çıkarmasını destekleyecek bir köprü olmak.
Zihin beden ruh arasındaki bu köprü nedenselliğe dayanmayıp kişiyi gözlemci konumuna getirebilmektedir. Ancak “gözlemci” konumunda bir “farkındalık” gelişebilir.
Dengeyi tekrar getirecek olan şey kişinin bu farkındalık düzeyinde ihtiyacı olan ya da olmayan her konuyu çözümleme çabası, motivasyonu ve nesnelliği içerisinde olmasıdır. Mandala yapımı kişiyi belirli bir ANDA belirli KAPTA yani objede odaklanmasını destekleyerek zihinde gereken sessizliği; bedende gereken gevşeme ve uyumu ve ruhsal olarak gereken arınmayı destekleyecek ve geliştirecektir.
Kişiyi düzenli tekrarlar ve yönergelerle bu durumda tutmayı hedefler ve süreç aşamasında beyinde yeni sinaptik bağlantılar oluşmasını destekleyerek yeni nöron yolları ve esasında yeni ve kalıcı nöron ağları oluşumunu sağlamasına katkıda bulunmaktır. Bu kişide dönüşümü ve bütünselliği oluşturacaktır.
Beyin artık “yeni bir dil”öğrenmektedir. Bu DİL kişinin önce kendisiyle iletişim kurabilmesini sonra çevresiyle vu dolayısıyla içerisinde olduğu tüm sistemi algılayabilmesi ve anlamasını sağlayacaktır. Asıl olan sadece beynin yeni bir yol bulması değil zihin ve bedenin de buna uyumu çok değerlidir ve fark yaratmaktadır.
Bedenin mandala yapımı aşamasında girdiği haller motor-kas sistemini, sinir sistemini, sini iletimini, beynin loplarının fonksiyonlarını ve ağrı merkezini de oldukça olumlu bir şekilde uyarmaktadır. Göz yogasında olduğu gibi belirli ve disiplinli bir çalışma ve uygulama ile zayıflamış ve ya hasarlanmış sinirler yeniden güçlendirilerek ve kaslar eski fonksiyonelliğine döndürülerek “görmede iyileşme”sağlanabilmektedir
Zihinsel olarak sessizleşen ve dinginleşen beden artık SAVAŞ-KAÇ durumunda olmadığını farkederek kabullendiğinde, tüm hormon sistemi aracılıyla “HER ŞEY YOLUNDA rahatlayabilirsin” demektedir
Rahatlayan zihin ve beden ruhsal olarak da kendini kalibre etmeye yöneleceğinden, beyin dalgaları derinleşerek farklı ve dingin sinyaller göndermeye başlayacaktır
daha derin sinyaller enerji alanını /manyetik alanı etkilediği gibi psişeye olan bağlara da derinlik kazandırarak dünyayı ve BEN’i ve tüm yaratım sistemini ve yüksek şuuru algılamayı, duyumsamayı…beraberinde anda kalmayı, teslimiyeti, şükür halini özbilinç farkındalığını destekleyecektir.
Bu farkındalığı geliştirmek ve mandalanın bu derin dünyasına girmek isteyen herkesi mandalartacademy de açılacak derslere bekleriz.
Harika bir ekip ve ben bu ekibin parçası olmaktan gurur duyuyorum.
Sevgilerimle…