Mandala Sanatı, Sanatçılar, Eğitim, Zentangle, Desen Uygulama

AYIN SEMBOLÜ

Müge İnkaya

VESİCA PİSCİS    

ANA KAYNAK bereketin doğuşu- donüşümü-izdüşümü

Vesica piscis, aynı yarıçapa sahip iki dairenin kesişmesinden oluşan ve her dairenin merkezi diğerinin çevresinde bulunan kutsal bir sembol olarak kabul edilir. Sembolün kesin kökeni bilinmemekle birlikte, sembol belirgin bir şekilde Pisagor tarihinden kaynaklandı ve Hıristiyan ikonografisine geçti ve birkaç modern mimaride gelişti.

Bu kutsal sembol, ilahi kadınlığı, kadın doğurganlığını ve yaşamın doğumunu tasvir eder. Ancak Hıristiyanlıkta kadınlık kavramı bastırılır ve esas olarak Tanrı’nın ihtişamını yansıtır.

Vesica piscis Latince bir kelimedir ve kelimenin tam anlamıyla tercüme edildiğinde “Balık Kabı” anlamına gelir . Eşit çaplı iki daireyi alıp, çevreleri birbirlerinin merkez üslerine dokunacak şekilde üst üste koyarak türetilmiştir.

Kesişme bölgesi, İtalyanca’da küçük badem anlamına gelen ve badem şeklini andıran “mandorla” olarak da adlandırılır . (bazı kaynaklarda İCHTHYS/ İHTHİS olarak geçer ki ichtys, icthys veya ikhthus) Yunanca “balık” an­lamına gelen kelimedir. Kesişen iki yay parçası içeren bir sem­bolü tanımlamakta kullanılır, bu sembolün ismidir. Bir balığı an­dıran sembol, ilk Hıristiyanlar tarafından kullanılan gizli bir sem­boldü.)

Balık, İsa’nın öğrencilerine ağlarını denize atmalarını söylediği ve tam olarak 153 balık çektikleri zamandan beri Hıristiyan ikonografisinde bir sembol olmuştu .

Vesica Piscis, yüksekliği ve genişliği 265: 153 oranında ifade edilen dört eşit dik üçgene bölünebilir. Bu nedenle, 153 sayısı Yuhanna Kitabı’nda özel bir öneme sahiptir .

Yunan ve Roma mitolojisinde vesica piscis (mandrola), Tanrıça Venüs ve Afrodit ile ilişkilendirilmiştir ve balıklarla efsanevi bir bağlantıya sahiptir. Doğurganlığın, üremenin ve yaşamın yenilenmesinin bir simgesi olarak anlaşıldı.

Budist geleneğinde balık, Buda’nın sembolik ayak izidir ve arzulardan ve bağlılıklardan kurtuluşu ifade eder. Buda’nın kendisi bir Balıkçı olarak tanımlanır.

Mandrola, bir kadının vajinası veya vulvasıyla karşılaştırılır. 12. ve 17. yüzyıllar arasında, kökeni Pagan ve Hıristiyan geleneklerinin bir karışımı olan İngiltere, İrlanda ve Galler kiliseleri, “Sheela-na-gig” adlı çıplak bir kadının taş oymalarını görmüşlerdi. Ve abartılı vulva vesica piscis’i temsil ediyor.

Pisagorcular bu sembolün bazı benzersiz özelliklerini keşfettiler. Kutsal geometride, düz çizgiler eril enerjiye ve kıvrımlı çizgiler dişil enerjiye karşılık gelir. Böylece eril ve dişil enerji eklendiğinde, Pi ile aynı sonsuz özelliklere sahip olan üç sayı keşfedildi ( π 3.1415926…). Bu sayılar √2, √3 ve √5’tir.

  1. İlk sayı √2, Süleyman’ın Kudüs’teki tapınağında ve İngiltere’deki Tor’da kullanılan kutsal bir sayıdır.
  2. İkinci sayı √3’tür ve mandorla oranları (265: 153), Hıristiyan ikonografisinde ayrıntılı olarak tartışılan bu sayı ile eşleşir.
  3. Ve √5, Altın Oranın bulunabileceği sayıdır . Bu, sanatımızda ve mimarimizde bolca kullanılan önemli bir orandır.

Vesica piscis, insan inançları ve kültürü tarihinin en istikrarlı görsel sembolüdür. İlahi kadınlığı, yeni yaşamın başlangıcını ve birliği ifade eder.

Bu o kadar kadim ve eski bir semboldür ki bu sembol kabaladan, Hindu kültüne, semavi dinlerden, gnostik inançlara kadar neredeyse her yerde resimsel olarak geçer. Tanrıça’yı yani “dişil enerjiyi” sembolize eden vajina zamanla vesica pisces olarak sembolize edilmeye başlanmıştır. Özü unutulmuş ama sırrı devam etmiştir.

Bu kadim sembol antik mısırlılar tarafından kutsal geometride kullanılmıştır. Daha da ilginci mimari ve süslemelerde çok yer alır. Hristiyan inancında birçok rölyefte İsa bu ovalin içinde resmedilir. Aslında bu Tanrıça’dan (Meryem Ana) doğan İsa’yı sembolize eder.

Sembolizm her daim öz bir sembolle başlar ama zamanla farklı formlarla devam eder. Bunun en büyük örneğini de balık sembolizminde görüyoruz.

Tanrıça’nın en temel sembolü olan vajina sembolü, vesica pisces olarak simgeleştirildiğinde antik zamanlarda bu şekil, “balık” ile sembolize edilmiştir. Vesica pisces ile balığın simgesel gösterimi aynıdır bu yüzden balık şekli Tanrıça’nın vajinasını yani temel dişil enerjiyi temsil eder. Eski pagan devirlerde de bu şekilde gösterilir ve bu sembolizmin vajinayı simgelediği bilinirdi lakin zamanla balığın simgeselliği fiziksel ve imgesel balık sembolü ile bütünleşti. Böylece hem çizimlerde hem de çeşitli söylemlerde geçen “balık” aslında “dişil enerjiyi” yani “tanrıçayı” temsil eder. Ezoterik gelenekte balığın rahmi ve vajinayı sembolize ettiği çok bilinen bir durumdur.

Hristiyanlıkta kullanılan bu oval formlar vesica pisces dolasıyla Tanrıça’nın kutsal sembolünden gelmiştir.

Döllenen yumurta ana karnında değişir ve dönüşür ardından rahim vasıtasıyla dünyaya DOĞAR. İşte bu DOĞUM ve DEĞİŞİM sürecinin temel sembolüdür, doğrudan tanrıçanın değiştirme dönüştürme sırrını yansıtır ve balıkta bu sembolün bir yansımasıdır. (Tanrı Yaratır, Tanrıça şekillendirir, değiştirir ve sürdürür) Bu yüzden yunus peygamberde balıkla sembolize edilen tanrıçanın rahminde değişmiş ve yeni bir benliğe doğmuştur.

YAŞAM ÇİÇEĞİ

YAŞAM TOHUMU yaşamın altıgen geometrik kalıbı olarak dairenin sembolizminden, çapraz daireden (vesica piscis) ve sayılardan oluşmuştur

Kutsal geometri bu oluşumları ,estetik tasarım ilkeleri dahilinde kadim amaçlar ve manevi anlam deşifreleri için bu ilahi oranları ve desenleri kullanmaktadır.

Vesica piscis bu kadim anlam deşifrasyonunda ; dualiteleriin birliği yani karşıtların birliği olarak karşımızda çıkmakta.

Aşağıda da şemalarda görünen bu dualitelerin kozmik bağıdır.

Cennet        mistik         dünya    

 

Aynı zamanda matematiğin temel formlarının üçgen ve dörtgenin ve çokgenlerin doğduğu kaynak olarak da görülebilmektedir.Biyolojide hücre bölünmesinin evrelerinden birini temsil eder.

Evet bu ay MANDALAnızı çizerken; hangi  dönüşüme gebe olduğunuzu keşfedecek ve onu hayata geçireceksiniz?

Hareket zamanı….pergelinizin bir ayağını koyun merkezinize ve başlayın seyr-i aleme  …

BUGÜN BİR NOKTA KOYUN KALBİNİZE VE KAĞIDINIZA….

Sevgilerimle

Müge Yılmaz İnkaya

Holistik Şifa Dönüşüm Rehberi ve Mandala Eğitmeni

@yomakademi kurucu.

AYIN SAYISI

ÜÇ

Kutsal sayı 3; 1 ve 2 nin ilişkisinden doğmuştur. Enerjisini sevgi ve bilgiden alır. Varoluşun çeşitliliği içinde evrensel bir güç olarak ortaya çıkar ve ruhsal sayılır. Enerji ilerleyerek büyümeyi sağlar.

Sembolü tanrı ve evrenin üçlü doğasını (baba-anne- çocuk; beden-can-ruh) ifade eden üçgendir

Sembolü: üçgen

Gezegen: Jüpiter

Olumlama: Başlangıç, orta ve son bütünlüğü temsil eder.

AYIN RENGİ

 Mor

Asaletin rengidir. Lüks hayat, zenginlik ve zarafeti simgeler. Aynı zamanda romantizmin, duygusallığın ve tutkunun rengidir. Bazı insanlar mor rengi, gösterişli havasından dolayı dekorasyonda kullanmayı sever. Bazıları ise suni bir renk olarak algılar.

Morun açık tonları olan lavanta, leylak gibi renkler ilham verici etkileri için çalışma odalarında tercih edilebilir. Beyinsel faaliyetleri ve sanatsal düşünceyi arttıran mor, özellikle sanatçıların çalışma ortamları için uygun olabilir.

Mor rengi seven insanlar genellikle, ruhsal dünyası ön planda olan, kişilerdir. Duyarlılıkları fazla olduğu için sanat dallarında başarılı olma ihtimalleri daha fazladır.

Şubat Ayı Doğum Taşı Ametist

Şubat ayının doğum taşı Ametist birçok farklı kültür ve bölgede kraliyet aileleri tarafından sevilmiştir. Ametist taşı çeşitli kültürlerde `mor yakut`, `mor necef` adlarıyla, kimi zaman da `aşk taşı` olarak tanımlanmıştır.

Eski zamanlarda ametist dindarlığın sembolü olarak görülürdü. Bu nedenle Orta Çağ boyunca Katolik Kilisesi ve diğer dini grup ve kiliselerde, özellikle oymalarda fazlasıyla kullanılmış ve değer verilmiştir. Yine aynı nedenlerle taş piskoposlar için özel bir önem arz etmiştir. Bugün hâlâ birçok piskopos ve diğer bazı din görevlileri ametist taşlı yüzükler takar. Leonardo Da Vinci ametistin zekayı canlandırdığını ve ayrıca şeytani düşünceleri de dağıttığını yazmıştır. Ametist Şubat ayının doğum taşıdır. Ayrıca Balık, Koç, Kova ve Yay takım yıldızlarıyla bağdaştırılmıştır. Ametist Taşının Ruhsal Faydaları:
  • Bulunduğu çevredeki olumsuz enerjiyi temizler, olumlu enerjiye dönüştürür.  Sadece odanın herhangi bir yerinde durması bile olumsuz enerjileri toplayıp pozitif enerjiye dönüştürmesi için yeterlidir.
  • Kişiyi rahatsız eden düşünceleri yatıştırıcı bir etkisi vardır. Özellikle koyu mor veya çok açık renkli ametistler en güçlü enerjiye sahiptirler.
  • Birçok insan üzerinde canlandırıcı etki göstertir.  Yaydığı enerji her zaman fayda sağlar ve olumsuzluklardan korur.
  • Enerjisinin odaklandığı kişide uyum ve denge oluşturur. Yaydığı enerji doğrudan sinir sistemini etkiler.
  • Pembe kuvars ile birlikte kullanıldığında aklı güçlendirir.

Ametist Taşının Fiziksel Faydaları:

  • Deri hücrelerinin yenilenmesini ve dolayısıyla tenin güzelleşmesini sağlar.
  • Göz hastalıklarına, alerjiye, migren ve diğer baş ağrılarına ve kalp rahatsızlıklarına karşı etkilidir.
  • Negatif elektrik yükü taşıdığından dolayı; bedendeki fazla elektrik yükünü toplayarak beyin gücünü yükseltir.
  • Uykusuzluk çekenlere iyi gelir. Uyku sorunlarına iyi geldiği gibi kâbus görmeyi de engeller.
  • Endokrin ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, kanı temizler.
  • Depresyona karşı kullanılması önerilir.

TRİGONAL

SERTLİK 7

HAVA ELEMENTİ

SiO2

KAYNAKLAR:

Sayılarla iyleşme

Geometrik şekillerin dili

Leblebitozu.com

Felsefetaşı.org

Vikipedi

Related Posts

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.