Montessorı ile mandala
Büyülü Çember diyerek anlatabileceğimiz mandala, bir merkezde başlayan diğer şekillerin bu merkezin etrafını sarmasıyla oluşan dairesel bir yapıdır.

Mandala genellikle içten dışa çizilerek boyanır. Dıştan içe çalışmakta mümkündür. Önemli olan sıralamayı bozmamaktır.
Çocukların yaş gruplarına göre uygun desenler belirlenerek başlanmalıdır.
Kelimelerle kendilerini ifade etmek istemediklerinde renk ve şekillerin olduğu bu dil ile dilediklerini daha kolay anlatabileceklerdir.

Çocuklar mandala çizer ve boyarken;
- Gruba uyum sağlar.
- Seçim yaparak karar verme yetisini geliştirir.
- Sabırlı olmayı öğrenir.
- Rahatlama, iyi hissetme ve sakinlik hakim olur. Özgüven artırır.
- Seçtikleri renk ve desenlerle duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilirler.
- Yaratıcılıkları artar.
- El göz koordinasyonu artar.
- Beynin sağ yarım küresi aktif hale gelir.
- Dikkat eksikliğine çözüm olacak, konsantrasyonu artıracaktır.
Maria Montessori, İtalya’nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörüdür. Montessori, her çocuğun bireyselliğine uyacak bir pedagoji yöntemi oluşturur. Uygulamalarında engelli çocukların, zeka seviyesi normal sağlıklı çocuklarla karıştırılacak kadar yakın başarı gösterdiği görülmüştür. Eğitimde metot değil, insan kişiliği ön planda olmalıdır.

Montessoriye göre çocuklar; ödül, ceza, yetişkinlerce programlanmış eğitimlerden hoşlanmadıklarını ; özgür seçim, sessizlik, kitapsız çalışma, hatalarını kendilerini denetlemeyi, Özgür faaliyete dayalı bir disiplinde ve alıştırmaların tekrarından hoşlanmaktadırlar.
Montessori okullarında çocuklar istedikleri zaman, istedikleri materyalle, istedikleri yerde çalışabilmektedirler. Mandala bu sisteme en uygun aktivite olacaktır.
Grup çalışması ile tek bir mandala yapılabileceği gibi bireysel çalışmalarda yapılabilir.
Dilara Uysal