Helga Fiala ‘Mandala’ isimli kitabında Borobudur Tapınağı’ndan
‘Mabede tırmanmak dünyanın merkezine dünyanın merkezine yapılan seyahati andırır.’ diye bahsetmektedir. ‘Hacı en yüksek kata ulaşarak tanrısal dünyadan sayılan saf bir alana giriş yapmış olur.’ diye devam etmektedir.
Dünyanın en büyük ve tek parça halinde Budist tapınağı olan Borobudur Tapınağı Endonezya’nın Yogyakarta kentindedir.
1991 yılında Unesco Dünya Mirası Listesine alınmıştır. Yapımına MS 750 de başlanmış ve MS 825 yılında tamamlanmıştır.
Tapınağın en dikkat çeken özelliği kuşbakışı bakıldığında mandala şekli görülmesidir. Tapınaktaki yüzlerce kabartmada Buda’nın hayatı anlatılmaktadır. 500’den fazla gizemli Buda heykeli tapınağın etrafında bulunmaktadır.
Borobudur’a tırmanmak başlı başına bir yolculuk olmakla birlikte Mahayana Budizminin ilkelerine göre hem fiziksel hem de ruhsal olarak tecrübe edilmesi gereken bir deneyimdir.
‘Tepedeki Tapınak’ anlamına gelen Borobudur’un en üst katındaki (cennet bölümü) yapılar lotus çiçeğini (Buda’nın kıyafetleri) simgelemektedir.
Budizmin en üst sembolü olan Borobudur, aynı zamanda da evrenin bir tasarımını oluşturmaktadır. Üç bölümden oluşması ile mikro kozmosu anlatmaktadır. Buda’nın felsefesine göre, acı çekmemek için hiçbir şey istememek gerekir. İnsanlar istediklerini elde edemediklerinde mutsuz olurlar ancak istemekten vazgeçtiklerinde mutlu olabilirler.