Bu ay sizlere, sanatın tüm disiplinlerini kapsayan programıyla herkes için erişilebilir, canlı ve sürdürülebilir bir kültür ve yaşam platformu olmayı hedef edinmiş olan Arter’de zityaret edebileceğiniz sergilerden bahsetmek istiyoruz.
İstiklâl Caddesi’ndeki binasında 2010–2018 yılları arasında 35 sergiyi izleyicilerle buluşturan Arter, 2019 yılının Eylül ayında Dolapdere’deki yeni binasına taşındı. Arter, Grimshaw Mimarlık’ın tasarladığı yeni binasıyla beraber süregelen faaliyetlerini çok daha ileriye taşıyarak sergilerin yanı sıra farklı sanat disiplinlerinden performans ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Toplam 18.000 metrekare kapalı alana sahip Arter binasında sergi alanlarının yanı sıra performans salonları, öğrenme ve etkinlik alanları, bir kütüphane, sanat yayınlarına odaklanan bir kitabevi ve bir bistro bulunuyor.
David Tudor ve CIE, Inc.: Yağmur Ormanı V (varyasyon 3)
Yağmur Ormanı serisinin doğuşu koreograf Merce Cunningham’ın 1968 yılında benzer isimli dans gösterisi için David Tudor’dan bir müzik parçası sipariş etmesine dayanır. Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) CIE’nin (Composers Inside Electronics, Inc) parçası olan besteciler John Driscoll ve Phil Edelstein tarafından David Tudor’la geçmiş Yağmur Ormanı IV iş birliklerine dayanarak kendi kendini icra eden bir ses yerleştirmesi olarak geliştirildi. 2018 yılında Arter Koleksiyonu’na katılan Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) Arter’in Karbon adlı performans salonunda ilk kez izleyici karşısına çıkıyor ve böylece üçüncü varyasyonun dünya prömiyeri gerçekleşiyor.
Bu etkileşimli yerleştirmede büyük şamandıralar, plastik fıçılar, bakır bir kazan, bir saksı ve bir badminton raketi gibi 20 buluntu ve yapılandırılmış nesne havada asılı şekilde mekâna yayılırken, farklı biçimlerde müdahale edilip birleştirilmiş nesneler önceden kaydedilmiş ses dosyalarından gelen sinyallerle titreşerek izleyicilerin keşfine açık bir biçimde gelişimini sürdüren bir ses ortamı meydana getiriyorlar. John Driscoll tarafından Arter’e armağan edilen ilave nesne ise ikinci kat galerisinde devam eden Dinleyen Gözler İçin sergisi kapsamında Oda 2’de görülebilir.
Arter’de eşzamanlı olarak gerçekleşen Dinleyen Gözler İçin ve Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) sergileri birbiriyle ses ve sessizlik kavramları üzerinden yakından ilişkilenerek iki bileşenli tek bir sergi gibi de işliyor.
John Cage
Déreau #31
1982
İğne baskı, leke baskı ve fotoğraf dağlama teknikleri ile elde edilmiş 38 adet gravür, her birinden ikişer baskı üretilmiş
58,4 × 74,3 × 3,5 cm (çerçeveli)
Arter Koleksiyonu
Fotoğraf: Hadiye Cangökçe2 Ocak 2022’ye kadar
Dinleyen Gözler İçin
Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan Dinleyen Gözler İçin başlıklı grup sergisinde, çoğu müzikle güçlü bir bağ kuran 23 yapıta yer veriliyor. John Cage’in müzikte olduğu kadar tüm sanatsal üretiminde sessizlik, belirsizlik ve rastlantısallığı bir arada kullanan deneysel yaklaşımını ve Fluxus sanatçılarını referans alan sergide, ziyaretçiler galeri alanına hâkim olan sessizliğin içinde yapıtlardan yükselen “sesleri” keşfetmeye ve hayal etmeye davet ediliyor. Cage’in “mutlak bir sessizliğin imkânsızlığına” odaklanan önermesinin izinden giden Dinleyen Gözler İçin, duyu sistemimize içkin yaratıcı ve imgesel güçleri keşfetmemize engel olan sis perdesini aralayarak bizi dinleme ve görme biçimlerimizi farklılaştırmaya teşvik ediyor. Sergi, ses içeren az sayıda eserin tamamen sessiz yapıtlarla aynı mekânda buluşturulması yoluyla gerçeklik ve hayal gücü arasında salınan düşünsel bir sarkaç yaratmayı amaçlıyor.
Arter’in “Sesli Dizi” serisi kapsamında düzenlenen üçüncü sergisi Dinleyen Gözler İçin, sesin sanatın ayrılmaz bir parçası olduğu konusundaki farkındalığımızı artırmaya odaklanıyor. Eşzamanlı olarak gerçekleştirilen Dinleyen Gözler İçin ve Karbon’daki Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) sergileri birbiriyle yakından ilişkilenerek, çevremizi kuşatan görsel dünyayı algılama şekillerimizi sesin –ister müzik, ister gürültü biçiminde olsun– ve hatta sessizliğin perspektifinden keşfetmeye yönelen iki farklı yaklaşımın iç içe geçmiş bir alaşımını sunuyor.
Sergiyle bağlantılı olarak sunulan La Cage Musicale [Müzik Kafesi] başlıklı çalma listesi, izleyicileri ziyaretlerini kişiselleştirilmiş etkileşimli bir deneyime dönüştürmeye davet etmek için Melih Fereli tarafından işitsel ve görsel biçimler arasındaki karşılıklılık fikri temel alınarak hazırlanmıştır.